‘Verim için kaliteli ve sertifikalı tohum’

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Rusya ile yaşanan krizin üretim ve tarımın dışında bir konu olduğunu belirterek, “Bunun faturasının tarıma kesilmesi doğru değil. Burada Türk çiftçisinin ve Rus çiftçisinin cezalandırılması doğru değildir. Türkiye burada sorumlu davranmaya, ağır başlı davranmaya devam ediyor.” dedi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Avrupa Bölgesel Konferansı’nın açılışına katılmak üzere Antalya’ya gelen Çelik, sabah namazını Antalya Toptancı Hali’ndeki Hal Camisi’nde kıldı ve hal esnafıyla dua etti. Namazın ardından esnafı ziyaret eden ve hale gelen üreticilerin sorunlarını dinleyen Çelik, sebze ve meyve fiyatları hakkında esnafın sorularını yanıtladı.

Ziyareti sırasında bir esnafın elindeki turpu göstererek, TBMM’ye göndermek istediğini söylemesi üzerine Çelik, “Meclis’te kavga edenlere mi göndereceksin? Ben giderken mi götüreyim? Ama bunun bir tahribatı olmaz.” diye espri yaptı. Çiftçinin “Hem de yesinler” cevabı üzerine Çelik, “Üretici de faydalansın.” diye yanıt verdi.

Sorunlarını dinlediği bir üreticinin ikram ettiği karpuzu da basın mensupları ve kendisiyle hal ziyaretinde bulunan heyetle paylaşan Çelik, bir esnafın “Bakan bey elleriyle besliyor.”demesi üzerine de “Üretici besliyor.” karşılığını verdi.

Hal ziyaretinin ardından esnafla kahvaltı eden Çelik, daha sonra hal otoparkında düzenlenen Hal Arena Antalya Fuarı’nın açılış törenine katıldı.

– “Verim içinkaliteli ve sertifikalı tohum”

Burada konuşan Bakan Çelik,fuarda tohumun ele alınacağını ifade ederek, tohumun önemine dikkati çekti. Dünyanın ve Türkiye’nin sürekli küçülen tarım arazileri ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Çelik, “Tarım alanları daraldığı için üretim ve verimin önemi ortaya çıkmaktadır. Verim ancak kaliteli ve sertifikalı tohumla gerçekleşebilir. Eğer siz sertifikalı tohumu ve girdileri kullanamazsanız verim elde edemezsiniz. Bir taraftan da toprak kaybettiğinize göre çok ciddi bir şekilde tarım alanında, gıda alanında ülkeyi sıkıntılarla karşı karşıya bırakırız.” değerlendirmesini yaptı.

Antalya’nın Türkiye’nin marka şehri olduğunu, G20 ve EXPO 2016 gibi organizasyonları başarıyla gerçekleştirdiğini kaydeden Çelik, bugün de FAO’nun bölgesel toplantısının Antalya’da yapıldığını vurguladı.Toplantıda hem Avrupa hem Asya’daki yetkililerin Antalya’da bölge ve dünya tarımını konuşacaklarını anlatan Çelik, bunun da Antalya’nın tarım da geldiği noktayı görmek açısından önemli olduğunu söyledi.

Sebze ve meyveyle ilgili gelişi güzel, bilimsel temele dayanmayan değerlendirmeler yapıldığını dile getiren Bakan Faruk Çelik, şöyle konuştu:

“Onu yemeyin, bunu yemeyin şeklindeki yaklaşımların bin bir türlü zahmetle üretimi gerçekleştiren üreticiye ne gibi bir maliyet çıkardığını bilmeden, sorumsuzca bu yayınları yapanları her defasında protesto ettik, bugün de aynen söylüyorum. Üreticiyi hale taşıdığı bu ürünleri, hangi meşakkatlerle taşıdığını dikkate almadan, oturduğunuz yerden kahve içerek yaptığınız bu değerlendirmelerin üreticiye büyük bir haksızlık olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Ben bunlarla ilgili ‘reyting gıdacıları’ dedim. Reyting gıdacıları böyle masa başında oturup değerlendirmeler yapıyorlar. Bu ikazlarımızı yapmanın yanında pozitif anlamda atmamız gereken adımları da atmamız gerekiyor. Bu konuda gerek televizyon programları, gerek kamu spotlarıyla ilgili çalışmalarımıza hız verdik. Bu program ve kamu spotlarıyla bu yanlış algıların önüne geçeceğiz.”

– Rusya ile yaşanan kriz

Yaşanan sorunun “dünyanın sonu olmadığını” belirten Çelik, Türkiye’nin Rusya ile yaşanan sorunu büyük bir devlet ve sorumluluk anlayışıyla değerlendirdiğini ifade etti. Çelik,mesele fevri olarak ele alınacak bir mesele olmadığını kaydederekşöyle devam etti:

“Hal ile ilgili bir mesele değil. Biber, domates, karpuz ile ilgili mesele değil ki. Bu mesele uçak ile ilgili bir mesele. Konuşulacaksa teknik boyutuyla konuşulacak bir mesele. Neden düştü, neden düşürüldü? Tamamen üretim ve tarımın dışında bir konu. Bunun faturasının tarıma kesilmesi doğru değil. Burada Türk çiftçisinin ve Rus çiftçisinin cezalandırılması doğru değildir. Türkiye burada sorumlu davranmaya, ağır başlı davranmaya devam ediyor. Biz ithalatla ilgi bir kısıtlamaya gitmedik. Biz kimsenin çiftçisini yürüyen mekanizmada cezalandırma yoluna gitmedik. Birilerinin yaptığı ise yanlış. Bu da dünyanın sonu değil.”

Sorunla ilgili odalar ve birliklerle yaptıkları toplantılardan son derece güzel çözüm önerileri geldiğini söyleyen Çelik, kasım ve aralık ayında yaşanan sorunları aşma konusunda önemli adımlar atıldığını, gelecek taleplerin de değerlendirileceğini bildirdi. Üretim girdileriyle ilgili talepler olduğuna değinen Çelik, bunlara da çözüm üretme gayretinde olduklarını ifade etti. Çelik, “Önümüzdeki dönem içerisinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası olarak üreticimizin yanında bir çalışma yürüteceğiz.” dedi.

Antalya Valisi Muammer Türker de Antalya’nın öncelikle turizmle anılsa da tarımda da önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Turizm gelirinin Türkiye ekonomisinin önemli bir kalemini oluşturduğuna işaret eden Türker, tarımda da çok önemli bir istihdam olduğunu ve Antalya nüfusunun önemli bir kesiminin tarım sektörüyle doğrudan ilgilendiğinin söylenebileceğini kaydetti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise Antalya Toptancı Hali’nin Türkiye’nin en büyük ikinci hali olduğunu söyledi. Türel, göreve geldiklerinde pek çok sorunu bulunan toptancı halinde yaptıkları çalışmalarla sorunları gidermeye çalıştıklarını bildirdi.

Konuşmaların ardından Çelik ve beraberindekiler sergi alanının açılış kurdelesini kesti ve sergi alanını gezdi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik,Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişiklik yapan kanununuygulamalarıyla ilgiliişlemlerin kısa sürede sonuçlandırılabilmesi içinhazırlanan yazılım programının bu yıl hizmete alınacağını bildirdi.

Çelik, CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan’ın soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, tarım sektörünün en önemli sorunlarından birisinin, miras yoluyla tarım arazilerinde yaşan bölünme olduğunu belirterek, buna kalıcı çözüm bulmak amacıylaToprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişiklik yapan kanunun, 2014’te yürürlüğe girdiğini anımsattı.

Düzenlemeyle tarım arazilerinde bölünmenin önlendiğine işaret eden Çelik, bu kanuni düzenlemeye yönelik çalışmaların uzun vadeli olarak yürütüldüğünü ve tüm unsurların dikkate alındığını belirtti.Çelik, bukapsamda ilgili bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve sektörün diğer tüm paydaşlarının görüşlerinin alındığını, kamuoyunun görüşlerini almak amacıyla çiftçi, muhtar, ziraat odası, ticaret borsası, kooperatif, birlik gibi paydaşlarla 50 bin anket yapıldığını ifade etti.

Çelik, konunun hukuki, sosyal ve ekonomik boyutları değerlendirilerek “Düzenleyici Etki Analizi Raporu” hazırlandığını, ayrıcaAvrupa ve dünyada geçerli olan toprak hukuku düzenlemelerinin detaylıincelendiğini anımsattı.

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişiklik yapan kanunun iletarım arazilerinin satış, intikal ve devir işlemlerinin yeniden düzenlendiğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

“Devir işlemi ile yapılan başvuru sahibinin birden fazla ve farklı sınıflarda arazisi olması halinde gerekli değerlendirmelerin yapılabilmesi amacıyla dönüştürme katsayıları kullanılmaktadır. Devir işlemine konu arazilerde, şerh, rehin, tedbir gibi herhangi bir mülkiyeti kısıtlayıcı unsurun olmaması halinde, görüş yazıları il veya ilçe müdürlüklerimiz tarafından aynı gün içinde verilebilmektedir. Bununla birlikte kanun uygulamaları ile ilgili yapılan işlemlerin kısa sürede sonuçlandırılabilmesi amacı ile hazırlanan yazılım programı bu yıl hizmete alınacaktır. Programın tamamlanması ile işlemler Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden online olarak il ve ilçe müdürlüklerimize gelecek ve online olarak cevaplandırılacaktır. Böylece tarım arazilerinde mülkiyet devir işlemleri çok kısa bir süre içinde tamamlanabilecektir.”

Çiftçilerin tarım arazilerini satmak istediğinde, ekonomik bütünlük taşımayan tarım arazileri ile yeter gelirli arazi büyüklüğünün üzerindeki tarım arazilerinin satışına izin verildiğini bildiren Çelik, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünde arazisi olmayan çiftçilerin tüm tarım arazilerini satmalarını veya tarımdan ayrılmalarını gerektirecek yasal bir uygulama veya zorunluluk bulunmadığını vurguladı.

Çelik, kuru ve sulu tarım arazilerinde 10 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar ve örtü altı tarım arazilerinde 1 dekarın altındaki arazilerin ekonomik bütünlük arz etmemesi nedeniyle satışlarının yapılmasının sağlandığını belirterek, “Ayrıca, hisseli tarım arazilerinde hissedarlara satış durumunda hiçbir kritere bakılmaksızın satış yapılabilmektedir. Kanun ile bölünmüş küçük ölçekli tarım arazilerinin bir araya getirilerek yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne ulaşmak isteyen çiftçilerin arazi edinimini sağlayacak düzenleme yapılmıştır.” ifadelerini kullandı.