Hava sıcaklığının artması meyve üreticilerini endişelendiriyor

Şubat ayında uzun yıllar ortalamasının en yüksek hava sıcaklığının yaşandığı Adana’da meyve üreticileri, ardından yaşanabilecek zirai donda ürünlerin olumsuz etkilenmesinden endişeleniyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye genelinde mevsim normallerinin ortalama 8-15 derece üzerinde seyreden hava sıcaklığı Adana’da da etkisini gösterdi. 1950’den bu yana şubat ayı içinde en yüksek sıcaklığın 22 Şubat 2014’te 26,7 derece ölçüldüğü kentte, dün hava sıcaklığı aynı dereceye ulaştı.

Sıcak hava, üreticileri de kaygılandırmaya başladı. Erken gelen yüksek sıcakların devam etmesi halinde ağaçların erken çiçek açması, bunun ardından yaşanması muhtemel don ve yağmurla oluşacak olumsuzluklar üreticileri tedirgin ediyor.

Merkez Seyhan Ziraat Odası yönetim kurulu üyesi Cahit İncefikir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hava sıcaklığın arttığı bugünlerden önce kentte arka arkaya çok şiddetli soğuklar olduğunu, hava sıcaklığının kimi zaman sıfırın altında 7 dereceye kadar düştüğünü belirtti.

Soğuk hava nedeniyle ağaçların ciddi bir deformasyona uğradığını, hatta birinci derecede soğuk bölgelerde fidanlarda kuruma olayı yaşandığını anlatan İncefikir, bu soğuklardan sonra hiç beklemeyen şekilde hava sıcaklıklarının arttığını kaydetti. İncefikir, hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam etmesinin özellikle meyve üreticilerini olumsuz etkileyeceğini belirtti.

İncefikir, şunları söyledi:

“Önce sert çekirdeklilerden başlamak üzere daha sonra narenciye ağaçları uyanacak, sıcak hava ağacın bir şekilde çalışmasını sağlayacak. O sıcak koşullar ağacın filizlenmesine, çiçek gözlerinin açmasına neden olacaktır. Ağacın zaten çiçek vermesi sürekli olan bir şey değildir. Ağaç senede bir kez açar. Sadece istisna olarak enterdonat limonda ikinci kez mayıs çiçekleri olabilir. Onun dışında ne olursa olsun ondan sonra çiçek açmaz. Böyle bir dezavantajda eğer çiçekler uyanmaya başlarsa bu sıcakların arkasından uyanmış olan gözler, ağaçlardaki filizler, daha sonra mevsim normale döndüğünde hatta soğumaya başlarsa olası bir donda ölmeye başlar, yanar. Bu yanmanın ardından ağaç tekrar çiçek verecek atmosfere, ortama giremez. Bu da üretici açısından çok ters bir durumdur.”

İncefikir, erken çiçek açan ağaçlar için don kadar aşırı yağmurların da bir tehdit olduğunu, çiçeklenmiş ağacın aşırı yağmura maruz kalması halinde mantar hastalıkları, ardından da çürümenin yaşanacağına dikkat çekti.

Sıcaklığın devam etmesinin tehlikeli olduğunun altını çizen İncefikir, “Geçmiş senelerde bunun örneklerini de gördük. Malatya’dan başlayarak Erdemli’ye kadar, Tarsus’un üstündeki dağ köylerinde erken açmış şeftali, eriklerin dondan dolayı çok ciddi hasar gördüğünü ve rekolte azlığını birebir yaşadık. Önümüzdeki süreç inşallah öyle bir şeye neden olmaz ama olursa bu üretici için tehlikelidir. Ciddi bir sonucu vardır. Önümüzdeki hava koşulları bunu belirleyecek zaten yaşayacağız, göreceğiz” dedi.