Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik, Yenişehir Yolören köyünde

Bakan Faruk Çelik’i, Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş, İznik Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan,Yenişehir Belediye Başkanı Süleyman Çelik, İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, AK Parti İlçe Başkanı Adnan Kamıl, önceki dönem Yenişehir Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil, Yenişehir ve çevre ilçelerin Ziraat Odaları başkan ve yöneticileri, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürleri ile çok sayıda vatandaş karşıladı.

Fatih Ak’ın hazırladığı ve Harun Sak ile Sadi Aktaş’ın sunduğu programa katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Bursa’da tarım denilince ilk akla gelen ilçelerinden biri olan Yenişehir’de çiftçi kardeşlerimiz ve çiftçi temsilcilerimizle olmaktan mutluluk duyuyorum. Göreve geldiğimiz ilk günden beri masada değil sahada olacağımızı söylemiştik. Ayağı yere basan politikalarla inşallah tarım kesimine hizmette önemli bir dönemi birlikte geçireceğimiz inancındayım” dedi.

“Türkiye’de İlk Kez Et-Süt Kurumumuz Devreye Girdi.”

Süt üretiminin 20 milyon tona yaklaştığını ifade eden Bakan Çelik; Üreticimiz bunu satma konusunda ciddi sıkıntı yaşıyor. Et-süt kurumu, sütü alarak süt tozuna dönüştürmeye başladı. Böylece üreticimizin imdadına yetişti. Çünkü çok daha hızlı aşağıya düşüşler vardı, onu engelledik. Etle ilgili başka bir sıkıntımız var. 2010 yılında yurt dışından ucuz et getirilmiş, burada 13-14 liraya verilmeye başlayınca yerli üretici 18 liraya mal ettiği için kendi hayvan varlığıyla rekabet etme şansı bulamamış, dolayısıyla biz hayvanlarımızı yoğun bir şekilde kestirmişiz. Hayvanlar kesilince bu hayvan varlığını yerine oturtma konusunda mücadele ediyoruz. Bizim büyük baş hayvanımız 14 milyon adet; bunun Türkiye’de 20 milyon olmasını hedefliyoruz. Küçükbaş hayvanımız 40 milyon adet. Bunun da 80 milyon olmasını hedefliyoruz. Bizim arazilerimiz daha çok küçükbaş hayvancılığa uygun. Yoğun bir şekilde her yıl 400 bin hayvan Türkiye’ye besi için geliyor. Biz bu meselenin kökten çözümü için damızlığa çok önem veriyoruz. Hayvanı burada üreteceksiniz. Dışarıdan taşıma suyla değirmeni uzun süre döndürmek doğru değil dedi.

“Pazarda Hakedilen Fiyatın Çiftçi Tarafından Alınması Gerekiyor”

“Bir üreticinin 50 kuruşa pazara gönderdiği bir ürünü gidip pazarda 2-3 Liraya görüyorsa bu sürdürülebilir bir şey değil” diyen Çelik sözlerini şöyle sürdürdü.

“Niye uğraşacaksin ki bunu ekmeye alırım köyden birisinden doldururum kasalara, götürüp iki liraya satarım. Bir lira ben kazanırım üretici hiçbir şey kazanamaz. Kazanma imkanı varken ben niye uğraşayım? Bu çelişkiden kesinlikle çıkmamız gerekiyor. Bu, Tarım Bakanlığı ile ilgili iç içe bir durum değil, biraz Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’yla ilgili. Fakat biz aynı hükümetiz. Hep beraber konuşuyoruz. Gereken kısıtlama varsa getirmemiz gerekiyor. Böyle bir keyfi serbest piyasa anlayışı olmaz. Ben dilediğimi yaparım olmaz. Eli nasırlı insanın ekmeğini sen pazarda başka türlü değerlendiriyorsun, buna fırsat vermemiz gerekiyor. Pazarda da makul fiyat olması gerekiyor. Burada hak edilen fiyatın çiftçi tarafından alınması gerekiyor. Çetin bir alandır bu alan, ama mücadeleye girdik. Hep beraber bir düzenleme gerekiyor. Bir düzenleme yapacağız, buradaki keyfiliği ortadan kaldıracağız.” dedi