MUZUN FAYDALARI NELERDİR? NASIL SAKLANMALIDIR?

Merhaba değerli okurlarımız.Bugün ki yazımızda muzun faydaları nelerdir? Nasıl Saklanmalıdır? bu konuda yazımızı sizler için derledik… Muz Hakkında:Muz, Güneydoğu Asya’dan çıkmıştır. Anavatanı Güney Çin, Hindistan ve Hindistan ile Avustralya arasında kalan adalardır. Muzu ilk kültüre alanların balıkçılar olduğu sanılmaktadır. Balıkçılar ağ yapmak için muzun yapraklarından yararlanmışlar ve bu şekilde tarımı başlamıştır. Muzla ilgili ilk eser […]
GTHB Personel - Ocak 4, 2016 8:49 am

Merhaba değerli okurlarımız.Bugün ki yazımızda muzun faydaları nelerdir? Nasıl Saklanmalıdır? bu konuda yazımızı sizler için derledik…

Muz Hakkında:Muz, Güneydoğu Asya’dan çıkmıştır. Anavatanı Güney Çin, Hindistan ve Hindistan ile Avustralya arasında kalan adalardır. Muzu ilk kültüre alanların balıkçılar olduğu sanılmaktadır. Balıkçılar ağ yapmak için muzun yapraklarından yararlanmışlar ve bu şekilde tarımı başlamıştır. Muzla ilgili ilk eser M.Ö. 600-500 yıllarına aittir ve Hindistan’da bulunmuştur. Muz bitkisi ülkemize ilk defa 1750 yıllarında Mısır’la ilgisi olan zengin bir aile tarafından süs bitkisi olarak, Mısır’dan Alanya’ya getirilmiştir. O yıllarda daha çok süs bitkisi olarak yetiştirilen Muzun meyve verdiğinin görülmesi üzerine, 1930’lu yıllardan sonra meyvesi için ticari amaçla yetiştirilmeye başlanmıştır. Bugün ülkemizde sadece Anamur, Bozyazı, Gazipaşa ve Alanya ilçeleri ile çevresinde Musa Cavendish dediğimiz bodur muz üretimi yapılmaktadır.

Dünya Üretimi : Dünyadaki muz üretimi en fazla Asya kıtası ülkelerinde yapılmakta, bu kıtayı sırasıyla Güney Amerika, Orta Kuzey Amerika, Afrika, Okyanusya ve Avrupa Ülkeleri izlemektedir. Dünya muz üretimi 1975 yılı istatistiklerine göre 37 milyon tondur. Ekiliş alanı ise 29.150.000 dekardır.

Türkiye Üretimi ve Tüketimi: Muz ülkemizde Anamur, Bozyazı, Alanya, Gazipaşa ve çevresinde, Toros dağlarının koruduğu mikroklimalarda, çok sınırlı alanlarda yetiştirilmektedir. Bu nedenle üretim miktarı azdır. 1994 de 12.000 dekar alanda 30.000 ton iken 2000 yılında 20.000 dekar alan ve 80.000 ton üretime ulaşmıştır. Ülkemizin yıllık muz tüketimi ise 400.000 ton civarındadır.

 

Ham muz ile Olgun Muz arasındaki farklar

Renk: Ham muzda renk ; yeşile yakın sarı iken olgun muzda;  sarı , üzerinde kahverengi benekler bulunabilmektedir.

Doku:Ham muzda doku sert, olgun muzda ise yumuşaktır.

Kalori:Kalorileri arasında fark yoktur ve ortalama 100 kalori civarındadır.

Ham muz :Dirençli nişasta içeriği ham muzda yüksek olduğundan sindirilebilir şeker oranı daha düşüktür.Dirençli nişasta bağırsaktaki yararlı bakterileri beslediğinden probiyotik etkiye sahip olmaktadır.Fakat dirençli nişasta içeriğinden dolayı bağırsaklarda gaz oluşumuna neden olur.

Olgun muz:Olgunlaşan muzun antioksidan oranı daha yüksektir.Sindirebilirliği kolaylaştığından gaz oluşumuna sebep olmaz.Muz olgunlaştıkça içerdiği dirençli nişasta meyve şekerine dönüştüğünden sindirilebilirliği kolaylaşır.Fakat bu durum muzun glisemik indeksinde artışa neden olur.

Glisemik İndeks:Sindirilebilir şeker oranı

Muzun Faydaları

Muz nasıl saklanmalıdır?

 

 

 

Kimler tüketmeli: Büyümekte olan çocuklar, gençler, yetişkinler, sağlık problemi olmayan yaşlılar, sporcular, iyileşme döneminde olanlar muzu rahatlıkla tüketebilir.

Kimler tüketmemeli:Genel olarak bu kadar çok faydası olan ve zararsız olan muz, yüksek şeker içerdiğinden dolayı, kan şekeri problemi ve kalp rahatsızlığı olan, bu konularda tedavi görenler için dikkatli ve asgari oranda tüketilmelidir.

Muz Çeşitleri:

 

Kısa Boylu Çeşit; Dwarf Cavendish: Kenar yüksekliği en az 3,5 metre olan seralar için önerilen bodur çeşit. İyi yetiştirme koşullarında parmak uzunluğu 15-25 cm olan çeşit, bölgemizde yıllardır bulunan çeşittir. Kısa boylu olduğu için hemen hemen her türlü serada yetiştirilebilir.

 

 

Orta Boylu Çeşit; Bölgemizde Grand Nain adıyla bilinen çeşit. Dwarf Cavendish çeşidinden 1 metre kadar daha uzun, uzun parmak yapısı, sağlıklı kök gelişimi, geniş gövde kuturu, sağlıklı kasım-aralık doğumu, nematod ve kök çürüklüğüne karşı dirençli olması gibi özellikleri nedeniyle kenar yüksekliği en az 4,5 metre olan seralarda önerilir.

 

Uzun boylu çeşit; Bölgemizde Williams adıyla bilinen uzun boylu çeşit, kısa boylu dwarf cavendish çeşidinden 1,5 – 2 metre kadar daha yüksek bir gövde yapısına sahiptir. Bu çeşidin dikileceği seralarda kenar yüksekliği en az 5-5,5 metre olmalıdır. Bu çeşitte orta boylu çeşit gibi uzun parmak yapısına sahip, sağlıklı kök gelişimi, geniş gövde kuturu, sağlıklı kasım-aralık doğumu, nematod ve kök çürüklüğüne karşı dirençli olması gibi özellikleri nedeniyle tercih edilebilir. Bu çeşitte uzun boy işçilik masraflarının artmasına neden olabilir.

 

 

Dikkat:Dışarıdan hoş görünse de, krem şantili ,muzlu kup gibi tatlılar, muzun sağlıklı tarafını yok edip kilo kontrolünü zorlaştırırken, kalbe yorgunluk katıyor.